29 Mart 2015 Pazar

Oradan Buradan

  •      Asal Sayılar rastgele değilmiymiş?
        ABD'deki Boston Üniversitesinden araştırmacılar, asal sayıların dağılımının bir düzene 
bağlı olabileceğini ortaya çıkarmışlar. Asal sayılar, yalnızca bire ve kendilerine tam olarak bölünebilen sayılar. Bu sayılardan ilk altısı, 2, 3, 5, 7, 11, 13. Bilinen en büyük sal sayıysa, dört milyon basamaklı. Bugüne kadar kimse, asal sayıların herhangi bir kurala bağlı olup 
olmadığını anlayamamış. Araştırmacılar, birbirini izleyen asal sayıların arasında kaçar rakam olduğunu ve bunların sayılarının nasıl değiştiğini incelemişler. İlk altı asal sayının (2, 3, 7, 11, 13) aralarındaki rakam sayısı sırasıyla 1, 2, 2, 4 ve 2. Rakam sayılarının arasındaki farklarsa, +1, 0, +2, -2 ve +2. Araştırmacılar, ardışık asal sayıların arasındaki rakam 
sayısının farkının, bir ölçüde önceden tahmin edilebilir olduğunu görmüşler. Bu farklar ard arda sıralandığında, pozitif bir sayının ardından çoğu kez onun toplamaya göre tersi geliyor. Tıpkı yukarıdaki örnekte +2'den sonra -22nin gelmesi gibi.200 binden fazla bilgisayarın kullanıldığı 2 yıllık bir çalışma sonucunda, 6 milyon 320 bin 430 basamaklı en büyük asal sayı tespit edilmiş. 
         6 milyonun üzerinde basamağı olan en büyük Mersenne asal sayısını, 17 Kasım 
2003 tarihinde Michael Shafer isimli Amerikalı bir üniversite öğrencisi bulmuş. Sayının gerçekten bir Mersenne asıl sayısı olduğu doğrulanmış. Yeni bulunan asal sayıyla Mersenne asallarının sayısı 40'a çıkmış. En büyük asal sayı (2 üzeri 127) - 1 olarak ifade ediliyor.






BİLİM DÜNYASINDAN
Bilimciler beynin özel  bir bölümünün matematikle uğraştığını buldular. Diskalkuli'li ( hesap yapamayan) çocukların beyinleri araştırılırken bu sonuca ulaşıldı. Bulgular, daha iyi bir aritmetik eğitiminin yolunu açabilir. 


Beynin o bölgesi aslında, matematikle ilgili değil. Ancak, hacimsel imgenin ilintili olduğu iç ön kıvrım, Albert Einstein'da alışılmadık derecede büyüktü.

  • Matematik Enteresandır
................1x8+1=9 
..............12x8+2=98 
............123x8+3=987 
.........1234x8+4 =9876 
........12345x8+5=98765 
......123456x8+6=987654 
....1234567x8+7=9876543 
..12345678x8+8=98765432 
123456789x8+9=987654321


  • Matematikte niçin (-2) ile (-2) nin çarpımı (+4) tür? Haftanın beş günü işe
    otobüs ile gidip geldiğinizi varsayalım. Her sefer bir milyonluk bir biletle
    yapılıyor. On milyon tutarında on tane bilet aldınız. Hergün gidiş geliş
    kullandıkça iki tanesi eksiliyor. Bunun eşitlikteki yeri (-2) dir. Siz bu
    işi beş gün süresince yani 5 kez yaparsanız (-2)x(+5)= 10 olur. Diyelim ki
    bayram tatilinin iki günü o haftanın Perşembe ve Cuma günlerine geldi ve
    tatil. Bu kez yapmanız gerekeni yapmıyorsunuz. İki günlük 4 bileti
    kullanmıyorsunuz. Bu hareket, yapmanız gerekene göre negatif yani ters yönde
    bir harekettir. Hergün bilet almak yerine iki gün süresince hiç bilet
    kullanmıyorsunuz.İki kere negatif hareketi "-2" bilet üzerinde yapınca o
    hafta elinizde (-2)x(-2) =(+4) bilet kalıyor.


Arılar Neden Sadece Altıgen Petekler İnşa Eder?

Bilindiği gibi balarıları ihtiyaçlarından kat kat fazla bal üretirler ve bunları peteklerde saklarlar. Peteğin altıgen oluşu da herkes tarafından bilinen bir özelliktir. Peki arıların neden sekizgen, veya beşgen gibi geometrik şekillerde petekler değil de özellikle altıgen petekler inşa ettiğini hiç düşündünüz mü?

Bu sorunun cevabını araştıran matematikçiler ilginç bir sonuca vardılar: "Bir alanın maksimum kullanımı için en uygun geometrik şekil altıgendir." Altıgen hücre, en çok miktarda bal depolarken, inşası için en az balmumu gerektiren şekildir. Yani arı, olabilecek en uygun şekli kullanmaktadır.

Peteğin inşasında kullanılan yöntem ise çok şaşırtıcıdır: Arılar petek inşaatına iki-üç ayrı yerden başlarlar ve aynı anda iki-üç dizi şeklinde peteği örerler. Yani çok sayıda arı, değişik yerlerden başlayarak, aynı ölçülerde altıgenler yapıp, bunları birbirine ekleyerek peteği örer ve en sonunda ortada buluşurlar. Altıgenlerin birleşme yerleri o kadar ustaca yapılmıştır ki görünürde sonradan eklendiklerine dair hiçbir iz yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder